Ortodonti, çene, diş ve yüz bozukluklarının teşhisi, tedavisi ve önlenmesi ile ilgilenen bir diş hekimliği dalıdır. Bu bilim dalı, küçük yaşlardaki çocuklarda çene gelişimini destekleyerek dişlerin doğru pozisyonlarda olmasını sağlar, yetişkinlerde ise dişlerin çapraşıklığını ve çene kapanışındaki düzensizlikleri düzeltir.
Ortodontik tedavi, estetik ve fonksiyonel açıdan önemli faydalar sağlar. Bu tedavi sayesinde, daha sağlıklı bir ağız yapısına, daha etkileyici bir görünüme ve dişlerin daha uzun süre ağızda kalmasına sahip olabilirsiniz. Ayrıca, doğuştan veya sonradan oluşan çene ve yüz bozukluklarının tedavisinde, ortodonti, tıp ve diş hekimliği alanlarının çeşitli branşlarıyla ortak çalışmalar gerçekleştirir.
Ortodontik tedaviler, sadece Ortodontist unvanına sahip uzman hekimler tarafından yapılmalıdır. Bu uzmanlık için, diş hekimliği eğitimini tamamladıktan sonra en az 4 yıl süren bir ortodonti uzmanlık eğitimi gereklidir. Ortodontist, bu özel eğitim süreci sonunda, ortodontik bozukluklar ve tedavi yöntemleri üzerine derinlemesine bilgi sahibi olan, diş hekimliğinin bu alanında uzmanlaşmış kişilerdir.
Ortodontist, ortodontik bozukluklar ve tedavileri üzerine uzmanlık eğitimi almış diş hekimine verilen unvandır. Ortodontistler, 5 yıl süren diş hekimliği eğitiminin ardından en az 4 yıl süren bir ortodonti uzmanlık eğitimi alırlar. Bu süreç, bir uzmanlık tezi hazırlamayı ve çeşitli sınavları geçmeyi içerir. Ortodontistler, dişlerin estetik ve fonksiyonel uyumunu sağlayan, çene ve diş bozukluklarını tedavi eden, uzun vadeli sonuçlar sunan uzmanlardır.
Ortodontik tedavi, dişlerin üzerine ya da çene kemiğine uygulanan sabit veya çıkarılabilir aparatlar yardımıyla yapılır. Bu aparatlar, tedaviye özel olarak seçilir ve tedavinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Ortodontik tedavi süreci, tedavi planına ve bozukluğun türüne göre değişiklik gösterir.
Sabit Ortodontik Aparatlar: Genellikle dişlere sabitlenen braketler ve teller kullanılır. Bu tür aparatlarla, dişler zaman içinde doğru pozisyonlarına çekilir.
Hareketli Ortodontik Aparatlar: Bu aparatlar, hasta tarafından takıp çıkarılabilir. Çeşitli diş hareketleri ve kapanış problemlerinin düzeltilmesinde kullanılır.
Ortodontik tedavi süreci, hastanın yaşına, dişlerinin ve çenesinin durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi planlaması, ayrıntılı bir muayene ve gerekli röntgenler ile yapılır.
Hareketli aygıtlar, genellikle 7-12 yaş arası karışık dişlenme döneminde kullanılır. Bu aygıtlar, çene gelişimini destekler ve daimi dişlerin sürmesine yardımcı olur.
Metal Braketler: Sıklıkla kullanılan ortodontik aygıtlardır. Dişlerin üzerine tek tek yapışan bu braketler, aralarından geçen ortodontik tellerle dişleri hareket ettirir.
Şeffaf Braketler: Diş renginde ya da tamamen şeffaf malzemeden üretilir. Metal braketlerle aynı prensipte çalışır ancak daha az görünür. Bu braketler, daha fazla bakım ve dikkat gerektirdiğinden genellikle erişkinlerde tercih edilir.
Lingual Braketler: Dişlerin iç yüzeyine yapışan sabit metal braketlerdir. En önemli özellikleri, dışarıdan görünmemeleridir. Tedavi süresi, önden takılan braketlere göre genellikle daha uzun olabilir, çünkü teknik farklar bulunur.
Telsiz tedavilerde, diş çarpıklıklarını düzelten bir dizi şeffaf plak kullanılır. Bu plaklar dışarıdan görünmediği için estetik açıdan tercih edilir. Dişler bilgisayar ortamında aşama aşama düzeltilir. Plaklar, yemek yeme ve diş fırçalama dışında sürekli takılır. Ancak, bu tedavi yalnızca diş çarpıklığı olan hastalarda uygulanabilir; çene yüz sistemi bozukluklarında tercih edilmez.
Birçok hasta, estetik kaygılar nedeniyle ortodontiste başvurur. Ancak diş çapraşıklığı yalnızca estetik bir sorun oluşturmaz, aynı zamanda çeşitli sağlık problemlerine de yol açabilir. Kapanış bozuklukları (malokluzyon), çiğneme ve konuşma zorluklarının yanı sıra, dişlerin düzgün sıralanmaması sonucunda daha fazla aşınma ve çürük riskini de artırabilir.
Özellikle üst çenesi ileride olan çocuklar ve yetişkinlerde, travmalar (örneğin düşme veya top çarpması) ön dişleri daha çok etkileyebilir ve bu durum ön diş kayıplarına yol açabilir. Ayrıca, alt ve üst ön dişler arasında fazla açıklık bulunan bireylerde ses telaffuzu güçleşebilir, bu da konuşma bozukluklarına neden olabilir.
Çeneler arasındaki uyumsuzluk nedeniyle dişler yer bulamayabilir ve gömülü kalabilir. Gömülü dişler, komşu dişlerin köklerini eritebilir veya etrafında kist oluşumuna yol açabilir, bu da patolojik sonuçlara neden olabilir.
Ortodontik tedavi, çocukların diş ve çene yapısını ideal hale getirdiğinde, yaşamları boyunca diş ve çene hastalıkları geçirme riski azalır. Güzel bir gülüş ve düzgün dişler, özgüveni artırır ve sosyal yaşamda önemli bir rol oynar.
Çocuklarda süt dişleri 6 aylıkken çıkmaya başlar ve 2,5 yaş civarında tamamlanır. Daimi dişler ise 6-7 yaşlarında çıkmaya başlar ve 12 yaşına kadar devam eder. Bu dönemde daimi dişlerin sürmeye başlamasıyla birlikte, olası ortodontik sorunların erken teşhisi için ortodontik muayene yapılması önemlidir. Çene bozukluklarında ise 7-8 yaşlarında erken müdahale gerekebilir. Erişkinlerde ise dişler her zaman hareket ettirilebilir, ancak yaş ilerledikçe tedavi süresi uzar ve tedaviye tolerans azalabilir.
Ortodontik tedavi süresi, tedavi türüne ve bireysel duruma göre değişir. Diş ve çene bozuklukları tedavisinde genellikle 6-24 ay arasında değişen sürelerde başarılı sonuçlar elde edilir. Tedavi süresinin kısalması veya uzaması, tedaviye gösterilen özen ve tedavi sürecindeki diş ve diş eti sağlığına bağlıdır.
Ortodontik tedavi süresince kontroller, genellikle ilk başlarda daha sık olup, ortalama olarak her 4-6 haftada bir yapılır.
Dişlere braketlerin takılması sırasında genellikle herhangi bir can yanması hissedilmez. Ancak tedavi süresince dişleriniz üzerindeki ark telleri değiştirilip yeni kuvvetler uygulanacağı için, her kontrol sonrasında kısa süreli hafif bir hassasiyet hissedilmesi normaldir.
Ortodontik tedavi sürecinde braketlerin bakımı, diş ve ağız sağlığının korunmasında oldukça önemlidir. İşte dikkat edilmesi gereken bazı temel noktalar:
Yemek Sonrası Diş Fırçalama: Braketlerin etrafındaki yemek artıkları ve bakteri plağı birikimini önlemek için yemeklerden sonra dişlerin mutlaka fırçalanması gerekmektedir. Her fırçalama sonrasında braketlerin etrafının yeterince temizlenip temizlenmediği aynada dikkatlice kontrol edilmelidir.
Ara Yüz Temizliği: Diş fırçalamanın yanı sıra, günde bir kez akşamları diş ipi veya ara yüz fırçaları ile braketlerin ve dişlerin arasındaki bölge iyice temizlenmelidir. Bu, plak birikimini ve olası diş eti hastalıklarını önlemeye yardımcı olur.
Diş ve Dişeti Kontrolleri: Tedavi sürecinde her 6 ayda bir mutlaka diş ve dişetleri kontrol edilmelidir. Gerekirse profesyonel bakım yaptırmak, tedavinin sağlıklı ilerlemesi için önemlidir.
Ortodontik tedavi sürecinin başarılı olması için birkaç önemli husus bulunmaktadır:
Hasta-Doktor-Aile Uyumu: Tedavinin en önemli unsurlarından biri, "Hasta-Doktor-Aile" üçgeninin uyumudur. Bu uyum, tedavi sürecinin sorunsuz ilerlemesi için gereklidir. Hastalar, doktorun verdiği randevu günlerine uyum sağlamalı ve doktorun tavsiyelerini yerine getirmelidir.
Diş ve Ağız Bakımı: Diş ve ağız bakımı, tedavinin başarısını doğrudan etkileyen en önemli faktördür. Dişlerin ve dişetlerinin sağlığı, tedavi süresi ve sonuçları üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.
Sert Gıdalardan Kaçınma: Elma, havuç gibi sert gıdaların ısırarak yenmesi, braketlere zarar verebilir. Bu tür gıdaları küçük parçalara ayırarak yemek daha uygun olacaktır. Ayrıca, sandviç veya hamburger gibi yiyecekleri de ısırarak yemekten kaçınılmalıdır.
Kuruyemişler ve Çekirdekli Meyveler: Fındık, ceviz gibi sert kuruyemişlerin yanı sıra, kiraz, erik ve zeytin gibi çekirdekli meyvelerin çekirdeklerinin çıkarılmadan yenilmesi braketlere zarar verebilir. Bu tür gıdaları dikkatli tüketmek önemlidir.
Ortodontik tedavi, yaş sınırlaması olmadan her yaşta uygulanabilir. Diş çapraşıklıklarını düzeltmek için yaş önemli bir faktör değildir. Dişleri çevreleyen kemikler sağlıklı olduğu sürece, her yaşta ortodontik tedavi yapılabilir.
Ortodontik tedavi, doğru yaklaşım ve düzenli bakım ile her yaşta sağlıklı ve estetik bir gülüşe sahip olmanızı sağlar.
Diş tedavisi sırasında genellikle ağrı hissetmezsiniz. Tedavi öncesinde bölgeyi uyuşturmak için lokal anestezi uygulanır. Anestezinin etkisi geçtiğinde hafif bir sızı olabilir, ancak bu geçici bir durumdur.
Diş beyazlatma, doğru teknikler ve uzman hekim kontrolünde yapıldığında tamamen güvenlidir. Ağız sağlığınıza zarar vermez. Ancak, bazı hassasiyetler geçici olarak ortaya çıkabilir.
Diş temizliği, diş eti hastalıklarını önlemek ve ağız sağlığını korumak için oldukça önemlidir. Diş taşı birikmesi, diş eti iltihaplarına yol açabilir, bu yüzden düzenli diş temizliği önerilir.
Diş implantı, kaybedilen dişlerin yerine konan titanyum vidalardır. Bu vidalar çene kemiğine yerleştirilir ve üzerine protez diş yapılır. İmplant tedavisi, doğal dişlere benzer bir işlev sağlar.
Ortodontik tedavi süresi kişisel ihtiyaçlara göre değişir, ancak genellikle 1-3 yıl arasında sürer. Tedavi süresi, dişlerin durumuna ve tedaviye gösterilen uyuma bağlı olarak değişebilir.
Çocuklar için diş tedavisi, yaşlarına ve gelişim seviyelerine göre özelleştirilir. Çocukların diş sağlığını korumak için erken yaşta düzenli kontrol ve diş temizliği önerilir.
Diş teli tedavisi genellikle 9-14 yaş arası çocuklar için önerilir. Ancak, yetişkinlerde de ortodontik tedavi mümkündür. Çene ve diş gelişimi tamamlandıktan sonra da ortodontik tedavi yapılabilir.
Diş çürüğü, çürüğün derinliğine göre çeşitli yöntemlerle tedavi edilir. Yüzeysel çürükler dolgu ile tedavi edilirken, derin çürükler kanal tedavisi gerektirebilir.
Diş protezleri, kaybedilen dişlerin yerine kullanılan yapay dişlerdir. Diş kaybı olan hastalarda estetik ve fonksiyonel sorunları çözmek için diş protezi uygulanabilir.
Diş sağlığını korumak için yılda en az iki kez diş hekimi kontrolü önerilir. Düzenli diş muayeneleri, erken teşhis ve tedavi için önemlidir.
Diş eti kanaması, genellikle diş eti iltihabının bir belirtisidir ve ihmal edilmemelidir. Diş eti sağlığınızda bir problem olup olmadığını anlamak için diş hekiminize başvurmalısınız.
Diş tedavisinin iyileşme süreci, tedavi türüne göre değişir. Dolgu ve temizlik işlemlerinde genellikle hemen bir sorun oluşmazken, implant veya diş çekimi gibi işlemler birkaç gün sürebilir.
Hamilelik sırasında acil diş tedavileri yapılabilir. Ancak, genellikle ikinci trimester (3.-6. aylar) tercih edilir. Anestezi ve ilaç kullanımı konusunda diş hekiminizle mutlaka görüşmelisiniz.
Dişlerde hassasiyet, genellikle diş minesinin aşınması veya diş etlerinin çekilmesi sonucu oluşur. Diş hekiminiz, hassasiyeti azaltmaya yönelik tedaviler önerir. Ayrıca hassasiyet giderici diş macunları kullanılabilir.